22 Ağustos 2020 Cumartesi

HANGİ RENKLERDEN HANGİ RENKLER OLUŞUR?


Renkler nasıl elde edilir? Hangi renkler karıştırlırsa hangi renkler elde edilir?

ANA RENKLER: Sarı, Kırmızı ve Mavi

ARA RENKLER: Yeşil, Turuncu ve Mor

NÖTÜR RENKLER: Siyah ve Beyaz

SICAK RENKLER: Sarı, Kırmızı ve Turuncu

SOĞUK RENKLER: Mavi, Yeşil ve Mor

RENKLER NASIL ELDE EDİLİR?

TURKUAZ nasıl elde edilir? :

mavi + yeşil + beyaz

MOR nasıl elde edilir?
kırmızı + mavi

YEŞİL nasıl elde edilir?
sarı + mavi 

NEFTİ YEŞİL nasıl elde edilir?

sarı + siyah

PEMBE nasıl elde edilir?
Kırmızı + beyaz

TEN RENGİ nasıl elde edilir?
kahverengi + beyaz + çok kırmızı

BORDO nasıl elde edilir?
kırmızı + siyah

TURUNCU nasıl elde edilir?
sarı + kırmızı

YAVRU AĞZI nasıl elde edilir?
sarı + siyah + beyaz

GRİ nasıl elde edilir?
siyah + beyaz

AÇIK YEŞİL nasıl elde edilir?
turkuaz + siyah

AÇIK YEŞİL nasıl edle edilir? mavi + yeşil + siyah + beyaz

KÜF YEŞİLİ nasıl elde edilir? mavi + yeşil + az siyah + beyaz


22 Kasım 2019 Cuma

YETENEK NEDİR?


YETENEK NEDİR?
Gerekçe/İstemek, Sevmek, Sabır, Dikkat, Hissetme, Kıyaslama, Önemseme, Temizlik/Titizlik, Algıda Seçicilik, Farkındalık, Odaklanma, Hayal Gücü, Tekrar, Ritim, Denge, Zıtlıklar, Israr, Süreklilik, Coşku, Hatırlama, Düzeltme, Sonuçlandırma ve Sunum
7 HAZİRAN 2019 CUMA

"YETENEKSİZ İNSAN YOKTUR, YETENEĞİNİ ORTAYA KOYAMAMIŞ, ORTAM BULAMAMIŞ YA DA YANLIŞ YÖNLENDİRİLMİŞ İNSAN VARDIR."

21 Kasım 2019 Perşembe

SAİT FAİK ABASIYANIK'DAN HARİKA BİR HİKAYE

- Annen var mı senin?
- Var tabiî.
- Ne iş yapar?
- Çamaşıra gidiyor.
- Sen ne olacaksın büyüyünce?
- Ben mi? dedi.
Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de birbirimize baktık.
-Ben, dedi, boyacı olacağım.
- Ne boyacısı?
- Kundura boyacısı.
- Neden kundura boyacısı?
- Ya ne olayım?
- Doktor ol, dedim.
- Olmam, dedi.
- Neden ?
- Olmam işte.
- Neden ama?
- Doktoru sevmem ki.
- Olur mu ya? Bak, dedim. Doktor sevilmez olur mu ?
- Tabiî sevmem, dedi. Annem hasta oldu. Evimize geldi. Kumbaramızı kırdık. Bütün yirmi beşlikleri ona verdik. Sonra çeyrekler kaldı. Onlarla da reçeteyi yaptırdık. O da zorlan.
- Ama annen iyileşti.
- Annem iyileşti ama paramız gitti. İki gün, yemek yemedim ben.
- Peki, dedim, öğretmen ol.
- Ben mektebe gitmiyorum ki.
- Neden?
- Öğretmen beni dövüyor.
- Neden?
- Yaramazlık ediyorum da ondan.
- Sen de yaramazlık yapma.
- Ben yaramazlık ne demek bilmiyorum ki.
- Öğretmenin yapma dediği şey, dedim.
- Belli olmuyor ki!.. Bir gün arkadaşımın biri “Çamaşırcının p.çi” dedi. Ben de döğdüm onu. Öğretmen de beni döğdü. Ondan sonra hep çamaşırcının p.çi diye çağırdılar. Hiç kimseyi döğmedim. Yaramazlıkmış diye. Birkaç gün sonra yanımdaki arkadaşın iki kalemi vardı. Birini aldım. Hırsızsın sen diye döğdüler. Benim kalemim yoktu aldım. Sonra o da yaramazlıkmış, hem de çok fena bir şeymiş. Bir daha kimsenin kalemini almam dedim. Defterini aldım. Bu sefer hem döğdüler, hem mektepten koğdular.
- Çok fena yapmışsın.
- Fena yaptım. Ben adam olmak istemiyorum ki.
- Ne olmak istiyorsun ya?
- Boyacı olacağım dedim ya.

"Ürkek bir serçe gibi eğme başını.
Kaldır başını ve dimdik dur.
Bu senin değil, ülkemin ayıbı.
Hırpalanmış yerlerinden öperim çocuk.

KAFİR

Uzun yıllar önce Bursa'da bir davulcu yaşıyordu…
Ramazan gecelerinde sahurda insanları uyandırmak için davul çalan adamcağız, geriye kalan 11 ayda ise düğünlerde, şenliklerde, mitinglerde hünerini sergileyip ekmek parasını kazanıyordu…
Aradan yıllar geçti, davulcu yaşlandı ve aklına o güne kadar hiç düşünmediği bir soru gelip oturdu; hayatını ramazan ayları dışında içkili düğünlerde, eğlencelerde de davul çalarak kazanmış, kefen parasını da bu kazandıklarından bir kenara ayırmıştı… Aklını kurcalayan soru işte burada devreye giriyordu:
–Acaba bu kefen parası caiz miydi, değil miydi?..
Düşündü, taşındı Diyanet İşleri Başkanlığı'na danışmaya karar verdi… Durumu anlatan bir mektup yazıp aynı soruyu sordu, gelen yanıtla başından aşağıya adeta kaynar sular dökülmüştü:
-Caiz değildir!..
Adamcağız büyük bir üzüntü içinde hikayesini dönemin en ünlü yazarlarından Hasan Pulur'a yazdı. Mektubu büyük bir şaşkınlık içinde okuyan Pulur, “Olaylar ve İnsanlar” köşesine taşıyıp, adamcağızın hikayesini ve Diyanet'in verdiği cevabı anlattıktan sonra şu soruyu sordu:
–Diyanet “caiz değildir” diyorsa demek ki bir bildiği vardır! Benim de onlara bir sorum olacak: oradaki din görevlileri maaşlarını devletten alıyor. Devlet ise bu paraları halktan aldığı vergilerden ödüyor. Vergi verenlerin içinde meyhanecisi de var, kerhanecisi de var… Bu durumda aldıkları maaş caiz midir, değil midir?!.
Ortalık karıştı tabii! Sonunda Diyanet İşleri Başkanlığı, “Konu yanlış anlaşılmış, yanlış karar verilmiştir. Kefen parası caizdir” açıklaması yaptı!..
-Ruhun şad olsun Hasan Pulur..

20 Kasım 2019 Çarşamba

KARAKALEM PORTRE SİPARİŞ


İLETİŞİM:

İsmet Çabuk (Tasarımcı, Ressam)

WhatsApp: 0542 462 59 58 

e-mail: ismetcabuk@gmail.com

Resim Ebatları Ve Fiyatlar:

(19 Kasım 2019  11.00'da güncellenmiştir.)

KARAKALEM

35x50 Cm Ebad

Tek Kişi: 200TL

Çift Kişi: 350 TL 

(Çerçeve ücreti: 75 TL'dir.)

50x70 Cm Ebad 

Tek Kişi: 400 TL

Çift Kişi: 650 TL

(Çerçeve ücreti:150 TL'dir.)

Not:Renkli PASTEL Çalışmalarda Fiyat %20 artar...

YAĞLI BOYA

(Bez Tuval Üzerine Yağlı Boya Çalışması)

40x60cm = 650 TL

50cmx70cm = 1.200 TL

Çift Kişi 1.650 TL                    

Tüm ebatlarda tekli veya çoklu resimleriniz yapılır.  

Yukarıdaki ölçüler standart ebadlardır. 

Özel ebadlar pazarlığa tabidir..

Fotoğraflarınızı 1-WhatsApp, 2-e-Posta veya 3-Facebook yolu ile alıyor ve çizimini yapıyoruz.

KARGO (TESLİMAT)

Kargo Ücreti müşteriye aittir... Kargoda hasar görmemesi için; mümkün olduğunca çerçeveli göndermemeye özen gösteriyoruz... Kargolarımız kalın karton boru ambalajda güven içinde gönderilmektedir... 

RESMİ NASIL GÖNDERECEKSİNİZ:

Dijital ortamdaki resimlerinizi;

1-ismetcabuk@gmail.com adresimize e-Posta olarak,

3- WhatsApp0542 462 59 58

adreslerinden birine göndermeniz yeterlidir.

4-Adana içindekiler Elden de teslim edebilir...


ÜCRET ÖDEME ŞEKLİ

1-AKBANK TELEFON BANKACILIĞI

2-PTT POSTA ÇEKİ HESABIMIZA

3-HALKBANK

4- ZİRAAT BANKASI

Lütfen Hesap numaramızı isteyin


Ödemelerinizi elden de yapabilirsiniz...

KARAKALEM PORTRE

Sipariş 05424625958

19 Kasım 2019 Salı

TASLAK ÇİZİMİNDE KARELEME TEKNİĞİ


KARADUTUM, ÇATAL KARAM, ÇİNGENEM

Adı, MARİ GEREKMEZYAN'dı..
Türkiye'nin ilk kadın heykeltraş larından biriydi..
Güzel Sanatlar Akademisi'nde misafir öğrenciydi..
Çok başarılıydı..
Okulda bir asistana aşık oldu..
Asistan ünlü bir ressam ve şair di..
Üstelik de evliydi..
Delice sevdiler birbirlerini..
Dillere düştüler..
Sevdiği adamın büstünü yaptı..
Ünlü ressam da onun portre lerini çizdi..
Günlerce aylarca büyük bir aşk yaşadılar..
Birbirlerine seranat yaptılar.
Mari'nin kaşı kara, gözü kara, bahtı da karaydı..
Ailesi ve Ermeni toplumu onu terketti..
İtinayla yalnızlaştırıldı..
Dönemin basını, Ermeni olduğu için Ankara’daki Resim Heykel sergilerinde üst üste aldığı ödüllerde adını bile geçirmedi.
Buna ragmen sevgilisini hiç terketmedi..
Ta ki hastalanana kadar..
1947 yılında tüberküloza yakalandı..
İstanbul Alman Hastanesi’ne yatırıldı..
Durumu ağırdı..
Antibiotik gerekiyordu..
Ama dünya savaşı yeni bitmişti..
Ülkede ilaç yoktu..
Ünlü ressam sevgilisini kurtarmak için tablolarını sattı..
İlaç için her yolu denedi..
Şiirler karaladı..
Ama olmadı..
Mari Gerekmezyan 1947 yılının 12 Ekiminde 37 yaşında hayata gözlerini yumdu..
*. *. *
Aradan 2 yıl geçmişti..
1949 yılının bir ilkbahar günüydü..
İstanbul Büyük Kulüp'te bir toplantı vardı..
O gece Büyük Kulüp'tekiler özel konuk olan Bedri Rahmi Eyüboğlu'ndan bir şiir okumasını istediler..
Bedri Rahmi ayağa kalktı..
Şiiri okumaya başladı..
Ama gözyaşlarını tutamadı..
Bir yandan mısraları söylüyor, bir yandan sular seller ağlıyordu.
Gözyaşlarına mendil yetmiyordu..
*. *. *
"Karadutum, çatal karam, çingenem..
Nar tanem, nur tanem, bir tanem..
Ağaç isem dalımsın salkım saçak..
Petek isem balımsın ağulum..
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan..
Yoluna bir can koyduğum..
Gökte ararken yerde bulduğum..
Karadutum, çatal karam, çingenem..
Daha nem olacaktın bir tanem..
Gülen ayvam, ağlayan narımsın..
Kadınım, kısrağım, karımsın.
Sigara paketlerine resmini çizdiğim,
Körpe fidanlara adını yazdığım,
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam.
Sıla kokar, arzu tüter,
Ilgıt ılgıt buram buram.
Ben beyzade, kişizade,
Her türlü dertten top yekun azade..
Hani şu ekmeği elden suyu gölden.
Durup dururken yorulan
Kibrit çöpü gibi kırılan
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan
Artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan
Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum
Netmiş, neylemiş, nolmuşum
Cömert ırmaklar gibi gürül gürül
Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam..
Sensiz bana canım dünya haram olsun."
*. *. *
Bedri Rahmi'nin hemen yanında eşi Eren Eyüboğlu oturuyordu..
Ama hiç tepki vermiyordu..
O da herkes gibi bu şiiri ona yazmadığını biliyordu..
Bedri Rahmi'nin "Karadutum, çatal karam, çingenem" diye seslendiği kadın, 2 yıl önce ölen Mari Gerekmezyan'dı..
Mari öldükten sonra Bedri Rahmi'ye dünya haram olmuştu..
Öyle ki..
Yıkılmışlığını dizelere dökmüştü..
"Türküler bitti,
Halaylar durdu,
Horonlar durdu..
Hüzün geldi başköşeye kuruldu,
Yoruldu yüreğim, yoruldu."
Bedri Rahmi Eyüpoğlu 1975 yılında öldü..
Ölene kadar "Canım Cebişim" dediği Mari'yi hiç unutmadı..
(Cebiş; Anadolu'da yeni doğan keçi yavrularına denirdi.)
Ruhları şâd olsun ....

HANGİ RENKLERDEN HANGİ RENKLER OLUŞUR?

Renkler nasıl elde edilir? Hangi renkler karıştırlırsa hangi renkler elde edilir? ANA RENKLER:  Sarı, Kırmızı ve Mavi ARA RENKLER: Yeşil, Tu...